Sizden Gelen Yorumlar:
Yorum Yazın
hakan(15.7.2012 16:53:12)
üniversitede bütün yazılım dilleri öğretiliyormu ?
Ahmet(12.7.2012 14:59:05)
Yazılım mühendisliği okumayı düşünüyorum ama biliyorum ki kendi başıma okulda öğreneceğimin kat kat fazlasını öğrenebilirim ve öğreniyorumda
osman(26.6.2012 21:58:50)
tebrikler çok güzel bir yazı olmuş
marmara bilgisayar mühendisligi(2.6.2012 02:17:04)
yazınızın hepsini okudum genel itibariyle iyi şeyler insanları geliştirmeye yönelik şeyler ama bilgisayar mühendisligine ilk girdigimde üniversitede ögretilen bilgisayar mühendisi ile yazılımcının aynı olmamasıydı ve okuyarak da anlıyoruum ki kesinlikle aynı degil cok farklı dersler var . 2.si üniversite önemli! eger bilgisayar mühendisligini degerlendirecekseniz o üniversiten robot klübüne bakmalısınız ,yani anlayacagınız labaratuarlar ve üniversitedeki zihniyet cok önemli !
CE(31.5.2012 05:05:51)
Sektörde çalışan bir bilgisayar mühendisi olarak, öncelikle böyle bir paylaşım için teşekkür ediyorum. Yalnız yazılanlara olumlu/olumsuz kişisel eleştirimi yapmak istiyorum. Öncelikle, "yazılım mühendisi ve bilgisayar mühendisi arasında bir fark yoktur" gibi ifadenin tamamiyle yanlış ve eksik bilgi olarak değerlendiriyorum. En basitinden, üniversitede bu meslek dallarında lisans yapan bölümlerin ders içeriklerine baktığınızda ilk farkı göreceksiniz. Bir bilgisayar mühendisi öğrencisi, yazılım derslerinin yanında elektronik, yüksek matematik, bilgisayar-elektronik sistem geliştirme arasında ders almaktadır (Bknz: ODTÜ, Boğaziçi, İTÜ ders içeriklerine). Daha da ayrıntılı yazılabilir, ben burayı okuyacak öğrenci kardeşlerin anlaması açısından basit anlatmak istedim. Yine aynı şekilde, yazılım mühendisliği dersleri incelenecek olursa (şuan Türkiyede lisans eğitimi olarak yanılmıyorsam bir iki üniversite bu eğitimi vermekte). Yazılım mühendisliğinde; bilgisayar mühendisliğindeki elektronik ve matematik derslerinin aksine; yazılım mimarileri, yazılım süreçleri, test, raporlama, bütçe, analiz, hesaplama, yapay zeka üzerine kurulmuş bir ders programı göreceksiniz.
Yorum yapan bir arkadaşın söylediği gibi, profesyonel anlamda yazılım sektörünü elinde tutan bir ülkede (örneğin; ABD), bilgisayar mühendisi ile yazılım mühendisi çok farklı algılanmakta ve çalışma alanlarında olmaktadır. Bilgisayar mühendisi 010101 gibi işin daha çok bilgisayar geliştirmesi, yazılım mühendisi ise yazılım projesinde kullanılacak yazılım alt yapısı (framework), veritabanı, güvenlik, maliyet-zaman-hız vb.. konularda yazılım geliştirme sürecini tüm boyutları ile inceleyip projeyi gerçekleştirir. Bahsettiğim Türkiye şartılarındaki, 10-50 kişi arasında çalışan bir yazılım şirketi elbette değil! Tabiki, yazılım yazmak (kod yazmak, program geliştirmek) gibi konularda kendisini geliştirebilmiş bir yazılım mühendisi ile bilgisayar mühendisi arasında bir fark yoktur. Fakat, ikisi karşılaştırılırken Türkiye şartları ve bu şartlar içerisinde çalışan kişideki ünvan-yeterlilik vb durumlar belirtilip; şundan bundan dolayı ikisi arasında fark yoktur gibi söylemenin doğru olacağı kanaatindeyim.
Türkiye şartılarında ikisi arasında karşılaştırma yaparsam; benim kişisel görüşüm Türkiye.de halen küçük ölçekli yazılımların tam anlamıyla üzerine çıkılabilmiş değildir. Tabiki istisnalar hariçtir (Aselsan, Havelsan vb.. büyük projeleri yürüten kurum kuruşlar istisna dışındadır). İsmini sayamayacağımız bir çok şirketde, yazılım süreçlerini (özellikle JAVA dünyası) programcı mantığından çıkarmış, yazılım mühendisliği disiplini olarak işlemeye başlamaktadır. Çünkü sektörde çalışan her mühendis bilmektedir ki; bir yazılımın geliştirilmesinden önce artık yazılım geliştirme süreçleri (hangi dilde? güncellenebilirlik? framework? database? güvenlik?) vb bir çok dalda değerlendirilip "maaliyet-bütçe-zaman" oranlanmasına tabi tutulmaktadır. Artık bir yazılım, istenilen maaliyette hedeflenen zamanda gerçekleştiriliyorsa günümüz Global dünyada "yazılımdır!" denmektedir..Konu çok farklı boyutlara gittiğinden detaya girmek istemiyorum (belki bir yazıda daha sade güzel bir dille örneklerle bahsedilebilir)
2. maddedeki yoruma aynen katılıyorum. Hangi üniversiteden mezun olduğunuzun belli bir süreden sonra önemi olmamaktadır. Çünkü aynı projede çok farklı üniversitelerden mezun olmuş mühendisler çalışabiliyor.. Bu tamamen kişisel yeterliliğiniz ve takım çalışması uyumunuzla alakalı..
3. maddedeki staj bilgilerine aynen katılıyorum (çok güzel ve net anlatılmış)
4. maddeye eksik katılmanın yanında; "muhtemelen nereden mezun olursanız olun %90 istanbulda iş arayacaksınız" kısmına katılmıyorum. Malesef yaygın bir "Yazılım = İstanbul" algısı mevcuttur. Evet, eğer Web sayfası, ya da profesyonel olmayan pazarda iş yapmak istiyorsanız; herkes istanbula gitmeli!.. Fakat; ODTÜ Teknokent, Bilkent Cyberpark başta olmak üzere, Gazi Teknokent, Ankara Üniversitesi Teknokent gibi bilişimde yeni olanak sağlayan teknoloji parklarını es geçiyorsanız evet "İstanbul". ODTÜ Teknokent de, gömülü sistemler, kablosuz sistemler (wi-fi, wireless) vb onlarca yazılım ağırlıklı çalışan ve yurt dışına sistem üren firmalar mevcuttur. Hemen hemen hiç biri hastahane, eczacı, muhasebeci otomosyon sistemi ile uğraşmaz (tabiki yeni yeni kurulan yazılım evleri her türlü yazılım ihtiyacına cevap verecek nitelikte). Ankara.yı şunun için örnek verdim; gerek ODTÜ Teknokent ve Bilkent Cyberpark, gerek diğer yeni kurulan gelişen teknokentler yazılım konusunda bünyesinde 2000-10000 TL ücretle çalıştıran profesyonel çalışanlar barındırmaktadır. (sadece tanıdığım birinin ODTÜ Teknokent.de X şirketinde gömülü sistemler (embedded system) konusunda yazılım mühendisi olarak çalışarak 4500 TL maaş aldığını örnek olarak vereyim). Tabiki Ankra.da ev kiralarının, ulaşımın ve diğer yaşam şartlarının İstanbul kadar pahalı olmadığını söyleyerek; İstanbuldan ücret olarak 500-1500 TL daha aşağıda olabileceğini vurgulamak isterim. İstanbulda fazladan alınabilecek 1000 TL kira masrafına gidebilmektedir). İstanbul kb Ankara karşılaştırması gibi oldu, afedersiniz. Burda söylemek istediğimi özetlersem; %90 İstanbul olmadığıdır. Ama çalışmak istediğiniz yerin büyük şehir olması (İstanbul, Ankara, İzmir tercihinize göre) önem arz etmektedir..
5. maddeye aynen katılmakla birlikte; oyun, hack-mack! merakınız olduğu sürece bu iş tam size göredir! demek istiyorum.. (tabiki merakınız, çocuk işleri olmadığı sürece)
6. maddeye kısmen katılıyorum ve "birisinin prof olması sadece o kişinin maaşına yarar" (bazı üniversitedeki hocalar) haricinde şiddetle katılıyorum! Mezun olduğum okulda da profesör ünvanıyla bir kaç hocam vardı; malesef profesörlükleri C.de siyah ekranda program yazmanın ötesine geçemiyordu! (sanıyorum ki halende geçemez!)
Kendinizi sadece kendiniz geliştirebilirsiniz. Üniversite belki arkadaş-iyi hoca şansınız varsa o ortamda sizi tetikleyebilir! Geriye kalan ve size düşen sadece kendinizi mesleğinize adamak ve küçük hedeflerle büyük hedefinize, hayalinize ulaşmak.
Son olarak değinmek istediğim birşey "memur olmayın!" gibi bir ifade. Bir firma sahibi olarak tamamiyle iyi niyetle yazılmış bir yazı olarak düşünmekteyim, bunu tekrar paylaşayım. Yalnız, günümüzde (sektörden biri olarak) görmekteyim ki; özellikle yazılım firmaları durumunda bir "patronlaşma, zenginleşme" eğilimine giden bir durum söz konusu. Hangi üniversiteyi bitirirseniz bitirin, ucuz işçiliğe yönlendirme söz konusu. Malesef, bu sitede bir makalede de bu söyleniyordu "hakkınızı isteyin! fiyatınızı belirleyin!" Eğer, bir mühendis ile basit bir web sayfasını her hangi bir metod (class framework) bilmeden php programlama yapan serbest dolaşan programcıyla aynı ücret-aynı kefeye koyuyorsa; ben niye mühendisim? sorusu sürekli akla gelebilmektedir. Daha açık ifade ile örnek vermek gerekirse, bazı yazılım firmaları aynı işi yaptırabileceği programcıyı mühendise tercih etmetkedir. Kısa vadeli oynayan, çok kazanmayı çok kısa sürede kâr sayan bir firma bunu yolu seçmektedir.
Ve diğer hoş olmayan bir konu ise, bir yazılım firmasının (örneğin) 600bin TL ihalelik bir projeyi alıp, bünyesinde 3-5 mühendis ile (3000-5000 TL) maaşla, 1-12 ay süre ile gerçekleştirip mühendisler üzerinden yüksek karlar elde etmektedir. Malesef, burda kazanan iş sahibi, diğer ifade ile patron olmaktadır. Mühendisler 3000-5000 TL maaşı ilk aşamada olumlu bulmakta ve taşeron firma mantığı ile iş bittiğinde yeni iş aramalara yönlenmektedir. (Sektörde gizlenir mi bilmiyorum? En çok iş değiştiren, iş arayan, işinden ayrılan, işinden memnun olmayan, maaşını yeterli bulmayan Bilgisayar/Yazılım Mühendisleri diye biliyorum).
Devlet memurluğuna gelirsek. Bunun artı ve eksisi mutlaka var. Uzun uzadıya farklı bir konu olduğu için detaya girmiyorum. Sadece parasal ve hayat şartları olarak karşılaştırmak istiyorum. Eğer ben robot geliştireceğim, milyon dolarlar kazanacağım diyorsanız; memur olmayın! Yok eğer ben, çok kasamam! gece gündüz o proje senin bu proje benim hafta sonlarıda dahil çalışamam! evlilik, çoluk çocuk, müzik, eğlence, gezi tozu bunlar bana daha çok keyif verir "ömür geçiyor, hayat kısa! bana ortalama bir maaş yeter" diyorsanız memurluk en mantıklısıdır. Yeni mezun bir bilgisayar/yazılım mühendisine eğer ultra tecrübe ve bilgi mevcut değilse ne İstanbul nede Ankara şartılarında 3000 TL.nin üzerinde bir ücret vermezler. Ankara içindeki üniversitelerden yeni mezun bir kaç öğrenciden duyduğum; 1500 TL ile işe başlamaları ve ücretin artması için "Yüksek Lisans" yapmaları! Ve sohbeti biraz daha derinleştirip sorduklarım; "memnun değilim, bakalım bir kaç ay sonra ayrılırım bu işten" gibi önünü görmeyen, ileriye "iş belirsizliğinden dolayı" yatırım yapamayan kişilerdi. Özel sektörde çalışmanın bu gibi olumsuz yanları mutlaka mevcuttur. Eğer seçiminiz memurluk olursa, şuanki şartlarda devlette (kamuda) memur olan bir Bilgisayar Mühendisi ortalama 2500-3500 TL arasında ücret almaktadır. Hafta sonu 2 gün tatil, 08:30-17:30 iş saatleri ve yıllık 20+ gün izin. Ve tabiki çalışma şartlarının özel sektöre göre ne kadar rahat olduğunu yazmama gerek yok.. Türkiye şartlarında çok rahat çalışma ortamında, devlet garantisi ile 3000 TL alarak Bilgisayar Mühendisi olmak, 600bin TL bir patrona kazandırıp 7/24 proje yetiştirmekten sanıyorum çok daha iyidir kanaatindeyim. Tabiki çıkıp birisi; ikisi aynı şeymi! şu bu! diyebilir. Aile sahibi olan, ailesine, kişisel zevklerine zaman ayıramamaktan şikayet eden bir çalışan eminim bana katılacaktır. Hedefiniz çok çok yükseklerde değilse ve kendinizi ne kadar geliştirirseniz geliştirin bir mühendisle bir php progamcısını ayıramayan patronunuz yoksa, işiniz gerçekten zordur! Büyük kurum/kuruluşlara her mezun olanı, ya da her mühendis olanı malesef alamıyorlar. Yeterliliğiniz ne kadar ileri seviyede olursa olsun malesef herkes her zaman her istediğini olamamakta. Sektörde Mühendis olarak hakettiğini alamayıp, üstüne üstlük (hafta sonu cumartesi çalışmaktan yakınan) bir kaç mühendis arkadaşımın 3000 TL gibi devlette mühendis olmanın hayat şartları açısından daha kazançlı olduğunu çok kez duydum..
Tabiki, seçim kişilerin tercihlerine göre olacaktır. Her ne olursa olsun; ister özel sektörde ister devlette mühendis; kendisini geliştiren ve geliştiremeye "o heyecanı" taşıyan bir insan daima kazanacaktır!
Saygılar..
Computer Engineer
Sezer DOĞRU(29.5.2012 11:27:52)
harika bir site tam ortamı olmuş örneğin;bu makaleyi bizzat işveren yazmış harika birebir öğreniyorsun nedir ne değildir:D
darkstar(20.5.2012 19:48:01)
Yazılım mühendisiyle bilgisayar mühendisi arasında fark yok derken sanırım Türkiye.de farkı olmadığı kast edilmiş. Avrupa ve Amerika.da savunma sanayi, tıp, otomativ endüstrisi gibi safety critical projelerde çalışacak eleman arayan şirketler mutlaka software engineering diplomanız olmasını ister. Bizde bilgisayar mühendisliğine denk gelen computer science diplomasıyla bu işlere girmek imkansızdır. ha gidip muhasebe yazılımı yazacaksan lise mezunu bile olsan programlama biliyorsan işe alırlar.
Ferhat(20.5.2012 01:30:44)
Çok teşekkürler,aklımdaki sorular cevaplandı sonunda, tavsiyeleriniz benim için çok değerli çok önemli,hepsine uyacağım inşallah.
Yazılan yorumlar tek sayfaya sığmadı. Daha fazlasını okumak için aşağıda sayfa numarasına tıklayın:
|